İz Danışmanlık

ÇOCUK VE GENÇLERDE BİLGİSAYAR KULLANIMI

Teknolojik gelişmeler, biz yetişkinleri etkilediği gibi kaçınılmaz olarak çocuk ve gençleri de etkilemekte, bunun sonucunda da yeni davranış biçimleri geliştirme ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Anne babaların birbirlerine, uzmanlara en çok sordukları sorular şöyle sıralanabilir. Çocuklar, hangi yaşta bilgisayar ile tanışmalı? Günde kaç saat oynamalı? Sınır koymalı mıyız? Sınır koyunca ilişkimiz bozuluyor. Bilgisayarda ne yaptığını nasıl izleyebilirim? Bilgisayar başında dünyayı unutuyor, saatlerce kalabiliyor ama ders çalışırken çok çabuk sıkılıyor vb. Bilgisayarın, bilgi edinme, iletişim kurma ve eğlenme amacına yönelik işlevlerinde ortak özellik görsel ve işitsel uyaranların zenginliğidir. Bu özellikler, çocukların meraklarını uyarmakta ve daha önemlisi dikkatlerini sürdürebilmelerine katkıda bulunmaktadır. Sadece okumaya ya da dinlemeye dayalı bir öğrenme sürecinin ne kadar verimli olduğu bilinen bir gerçektir. Çocuklar, bir amaca yönelik eylemlerde, bir ödev hazırlama, bir konu hakkında araştırma yapma vb durumlarda çok doğal olarak bilgisayardan yararlanmalıdırlar. Bu konuda ebeveynleri onlara rehberlik yapabilir ve doğru biçimde kullanabilmesi için onu yönlendirir ve öğrenmesini pekiştirmek için de takip ederler. Çocuğa, bir sorumluluk kazandırmanın en önemli adımı o davranışın yapılışını izlemektir. Ebeveyn bu konuda kararlı olursa çocuk da çerçevesi iyi çizilmiş bir davranışı daha iyi kavrayıp amacını daha iyi anlayacaktır. Çalışmalarım sırasında pek çok çocuğun bilgisayarı rehbersiz kendi el yordamları ile öğrendiklerini gözlemledim. Böyle olunca da bilgisayarın doğru kullanılmasından uzak dar bir alanda örneğin sadece oyun oynama ya da sadece chat yapmayla sınırlı kalması söz konusu olabiliyor. Ya da çocuk, ödevini bilgisayarda hazırlamadan, sadece ?indirmekten? hatta okumadan okula götürmekten söz ediyorsa verimsiz bir durumdan bahsedebiliriz. Gerçekte, bilgisayar bilgi edinmek için bir araç olmalı, çocuk edindiği bilgileri sıraya koymayı düzenlemeyi yorum yapmayı öğrenmelidir. Genç olmaya doğru bu bilinçlilikle giden çocuk, giderek kendi iç kontrolünü geliştirir. Büyümenin getirdiği çeşitlilik ve zenginlik içinde bu unsurlar da sağlıklı oranlarda yer alır. Henüz temel becerilerini (konuşma, kendi kendine beslenme, giyinme, giderek çantasını hazırlama, ödev sorumluluğu vb.) kazanmamış çocukların bilgisayarla tanışmaları olumlu sonuçlar vermez. . Çünkü bu becerilerin gelişmesinin ardından, yaklaşık altı yaştan sonra bilgisayar kullanımı eğitimi verilmesi daha sağlıklı olur.

Bu süreç de unutulmaması gereken en önemli nokta, her çocuğun bireysel özelliklerinin, ihtiyaçlarının, aile ortamının ve eğitim gereksinmelerinin farklı oluşudur. Çocuğun pek çok yaşam alanı vardır. Öğrenme, sosyal ortam, oyun vb. Bu alanların asgari ölçüde birbiri ile dengeli olması gerekir. Oyun ve sosyal ortamdan yoksun sadece öğrenme faaliyetinin ağırlıklı olduğu bir yaşam sürecinin çok sağlıklı olduğunu düşünemeyiz. Zihinsel becerilerin yanı sıra, sosyal becerilerin de gelişmesi çok önemlidir. Tek başına sosyal becerilerin abartılı gelişimi de doğru değildir. Bu nedenle, bir çocuğun bilgisayar başında geçirdiği zamanın diğer yaşam alanları ile olan oranı çok önemlidir. Bir çocuk, temel sorumluluklarını yerine getiriyorsa, bilgisayardan da verimli biçimde yararlanıyordur. Ancak, çantasını hala annesine hazırlatan, ders çalışma sorumluluğunda güçlükler yaşayan bir çocuğun bilgisayarda daha çok zaman geçirmesi elbette bir soruna işaret eder. Aile, çocuğunun sorumluluklarını ve bunların öncelik sırasını yeniden yapılandırmalı, gerekiyorsa bunun için bir uzmandan yardım almalıdır. Çünkü, bu yapılandırma sırasında sadece bilgisayar kısıtlaması ya da yasaklaması gibi çözümler aile ile çocuk arasında gerginliğe yol açabilir, bu durum onları bir çözümsüzlüğe götürebilir. Çünkü, bu durumun sorumlusu olarak sadece bilgisayar kullanımı görüldüğünden diğer alanlarındaki eksiklikler gözden kaçacaktır. Çocuğun yaşamında, diğer alanlarda olduğu gibi, bilgisayar kullanımında anne babanın davranışları da iyi birer model davranış oluşturur. Anne baba, kendi sorumlulukları konusunda hassas davranırlarsa, eğlenmeyi, dinlenmeyi, kitap okumayı, internette gezinmeyi, arkadaşları ile vakit geçirmeyi dengeli biçimde yürütürlerse bu çocukları için de olumlu bir model olur. Çok iyi biliyoruz ki, çocuk ve gençler anne babanın söylediğini değil yaptığını yaparlar. Pek çok anne baba, gencin internette çok fazla zaman geçirmesinden yakınmakta. Ancak, ne yapacaklarını bilememekte, genç ile anne baba arasında bir kör dövüşü yaşanmakta. Bu konuda şunlar önerilebilir:

*Çocuğunuzun içinde bulunduğu dönem ile ilgili bilgilerinizi gözden geçirin.

*Çocuğunuzu ne kadar tanıdığınızı ve ihtiyaçlarının ne kadar farkında olduğunuzu sorun kendinize.

*Olaya daha bütüncül bir yaklaşımla bakmaya çalışın. Diğer sorumluluklarındaki güçlüklerin nedenini sadece bilgisayar olarak görmek saplantısından kurtarın kendinizi.

*Onunla, bu durumu konuşun. Önce onu dinleyin. Ardından ebeveyn olarak kaygılarınızdan bahsedin. Bu iki durumu, onun ihtiyacını, sizin kaygınızı giderecek çözümler bulmaya çalışın. En uygun çözümü birlikte seçin. Aksaklıklar olduğunda nasıl önlemler alacağınıza da karar verin. Bununla ilgili bir protokol hazırlayıp karşılıklı imzalayın. Örneğin bir hafta sonra bir değerlendirme toplantısı günü belirleyin. Bu hafta içinde herkes protokolde yazılanı uygulamak dışında birbiri ile bu konuda konuşmasın. Değerlendirme toplantısında süreci değerlendirip, güçlükler varsa yeni düzenlemeler ekleyin.

Hep sevgi ile kalın.

Psikolog İlknur EFEÇINAR

Sohbete başla
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhaba 👋🏻
Size nasıl yardımcı olabiliriz?